Soğuk algınlığı, kış aylarında sıkça karşılaşılan bir sağlık sorunu olduğu biliniyor. Ancak bu sorunu çözmek için reçetesiz satılan ilaçlara başvurmak, bazı riskleri de beraberinde getirebileceği bildirildi.
Bu konuda uyarılarda bulunan İç Hastalıkları ve Nefroloji Uzmanı Prof. Dr. Şehmus Özmen, soğuk algınlığı ilaçlarının farklı etken maddeler içerdiğini ve yan etkilerinin olabileceğini söyledi.
Prof. Dr. Özmen, 2022 yılında satılan her 100 kutu ilacın 8.1’inin soğuk algınlığı ilacı olduğunu belirtti.
Bu ilaçların hastalığın nedenine değil, belirtilerine yönelik etki gösterdiğini ve vücutta ağrı, burun tıkanıklığı, ateş gibi şikayetleri azalttığını anlattı.
Ancak bu ilaçların reçetesiz alınabilmesinin ve kolay ulaşılmasının, bilinçsiz kullanıma yol açtığını ve bunun da tehlikeli sonuçlara neden olabileceğini vurguladı.
Prof. Dr. Özmen, soğuk algınlığı ilaçlarının içinde dekonjestanlar, uyarıcılar, anti-alerjikler ve nonsteroid anti-inflamatuarlar gibi farklı moleküller bulunduğunu ve bunların vücutta çeşitli etkiler yaptığını kaydetti.
Örneğin, dekonjestanlar kan basıncını ve kalp hızını artırarak, hipertansiyon, diyabet, anjina ve çarpıntı gibi hastalıkları olanlarda durumu kötüleştirebilir. Parasetamol ise aşırı alındığında veya alkolle birlikte kullanıldığında karaciğere zarar verebilir. Nonsteroid anti inflamatuarlar ise mide-bağırsak ülseri, gastrit, mide kanaması gibi sorunlara yol açabilir. Antihistaminikler de yaşlılarda idrar yapmada zorluk, uyku hali, konfüzyon gibi yan etkilere neden olabilir.
Prof. Dr. Özmen, bu ilaçları kullanmadan önce mutlaka içeriğini okumak ve doktora danışmak gerektiğini söyledi.
Ayrıca, 65 yaş üstü, kronik hastalığı olan, mide ülseri geçirmiş olanların bu ilaçlardan uzak durması gerektiğini belirtti.
Soğuk algınlığına karşı en iyi korunma yönteminin ise sağlıklı beslenme, düzenli uyku, egzersiz, el yıkama, maske takma, iç mekanları havalandırma, hasta kişilerle temas etmeme ve aşı olma olduğunu ifade etti.