Ece Gürel’in Ölümü ve Ayahuasca Ritüeli İddiaları
Belgrad Ormanı’nda kaybolan 36 yaşındaki peyzaj mimarı Ece Gürel, 4 gün süren arama çalışmalarının ardından gece saatlerinde hipotermi geçirmiş halde bulunmuştu. Hastaneye kaldırılan Gürel, kalp krizi geçirmiş, doktorların çabasıyla hayata döndürülmüş ancak entübe edilerek yoğun bakıma alınmıştı. Ne yazık ki Gürel, 7 Mart 2025 saat 03.40’ta yaşamını yitirdi.
Otopsi raporu henüz açıklanmazken, Gürel’in özel hayatına dair çarpıcı bilgiler ortaya çıkmaya başladı. Ailesi, Ece’nin spiritüel konulara ilgisini doğrularken, bir arkadaşına gönderdiği “Ruhumu geride bıraktım” mesajı dikkat çekti. Gürel’in sosyal medyada para karşılığı tarot falı baktığı, kurşun döktürdüğü ve hacamat hizmeti sunduğu bir hesap işlettiği de öğrenildi. Ayrıca, kendini “Cadılık Eğitmeni” olarak tanıtan bir kişinin öğrencisi olduğu belirtiliyor.
ÖLÜM RAPORU: HİPOTERMİ VE ORGAN KANAMASI
Savcılık tarafından hazırlanan raporda, Gürel’in ölümüne dair şu bilgiler paylaşıldı: “Kişi bulunduğunda vücut ısısı 25 dereceye düşmüş, hipotermi geçiriyordu. Hastaneye ulaştırıldığında kalp krizi geçirdi, müdahaleyle hayata döndürüldü. Entübe halde tedavisi sürerken, 6 Mart 2025 saat 16.00’da iç organ kanamaları başladı ve 7 Mart 2025 saat 03.40’ta vefat etti. Kesin ölüm nedeni için cenaze Adli Tıp Kurumu’na sevk edildi.
AYAHUASCA RİTÜELİ İDDİASI
Sosyal medyada ve Sputnik’in haberine göre, Gürel’in ayahuasca çayıyla bir ritüel yaptığı ve “ölüme yakın deneyim” (NDE) yaşamayı amaçladığı iddia edildi. Bu çay, Güney Amerika’da şamanlar tarafından kullanılan, halüsinojenik etkisiyle tanınan bir içecek. İçeriğindeki dimetiltriptamin (DMT) nedeniyle birçok ülkede yasaklanmış durumda.
AYAHUASCA NEDİR?
Ayahuasca, Banisteriopsis caapi bitkisinden hazırlanan ve Amazon yerlileri tarafından binlerce yıldır ritüellerde kullanılan bir çay. Şamanlar tarafından “ruhsal dünyaya geçiş kapısı” olarak görülen bu içecek, büyü, kehanet ve şifa gibi amaçlarla tüketiliyor. Ancak kontrolsüz kullanımı, ciddi fiziksel ve psikolojik riskler taşıyor. Mide bulantısı, kusma, kalp hızında artış gibi yan etkilerin yanı sıra, psikolojik olarak hazırlıksız kişilerde anksiyete, paranoya ve hatta psikoz gibi sorunlara yol açabiliyor.
NEDEN YASAK?
Ayahuasca’nın yasaklanmasının temel nedeni, içerdiği DMT’nin güçlü halüsinojenik etkileri. Algıyı ve zaman hissini çarpıtan bu madde, bilinçte derin değişimlere neden oluyor. Psikolojik hazırlık olmadan tüketildiğinde travmatik sonuçlar doğurabilen ayahuasca, çoğu ülkede uyuşturucu madde kapsamında değerlendiriliyor.
DMT NEDİR?
Dimetiltriptamin (DMT), pineal bezde doğal olarak salgılanan bir bileşik. Uyku sırasında rüyaların oluşumunda rol oynayan DMT, aynı zamanda doğum ve ölüm anlarında salgılanıyor. Ölüm sırasında “ışığı görme” deneyimi, bu maddenin etkisiyle ilişkilendiriliyor. Halk arasında “üçüncü göz” olarak bilinen bölge de pineal bezle bağlantılı.
Ece Gürel’in ölümü, ayahuasca ritüeli iddialarıyla birlikte hâlâ gizemini koruyor. Adli Tıp Kurumu’nun raporu, olayın ardındaki sır perdesini aralayacak.
