Çözüm sürecine verdiği destekle bilinen Aydınlık gazetesinde bugün dikkat çeken bir haber yayımlandı. “CHP ve DEM’in aşırılıkları komisyonun kısır çalışmaları sürece desteği aşağı çekiyor” başlıklı haberde “İlk toplantısı 5 Ağustos’ta yapılan komisyon çalışmaları, isim, biçim ve işleyişteki anlaşmazlıklar nedeniyle tartışmalı başlamıştı. Üçüncü ve son toplantıda da Cumhur İttifakı cephesinden somut adımlar gelmemesi ve CHP ile DEM Parti’nin önerileri tartışmayı büyüttü” ifadeleri kullanıldı.
Haberde şu ifadelere yer verildi:
“Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) “Demokratikleşme Paketi” başlığıyla 29 madde önerdi. CHP önerilerinde “Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarının uygulanması”, “Tutuklu CHP’li belediye başkanlarının tahliyesi”, “Kanun hükmünde kararnamelerle (KHK) görevlerinden ihraç edilenlerin yeniden değerlendirilmesi” gibi vurgular öne çıktı.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), yüze yakın kurum, platform ve şahıstan oluşan bir görüşme listesi sundu. DEM Parti listesinde ayrılıkçı ve yıkıcı eğilimlere sahip, süreçle ilgisi olmayan yapı ve kişilerin ağırlığı dikkat çekti.
27 ŞUBAT SONRASI VE SURİYE’DEKİ DÜĞÜM
Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat sonrasındaki bazı ifadelerinde eksen kaymaları yaşandığı görülüyordu. Sözlerinin kimi DEM Partililer, örgüt yöneticileri ve yayın organları tarafından tahrif edilmesi de kamuoyunda tepki ile karşılandı.
Terör örgütü PYD/ YPG’nin İsrail ve ABD’den aldığı cüretle Suriye’nin yeni yönetimiyle bütünleşme noktasında ayak sürümesi, özerklikte ısrar etmesi ve Türkiye’deki gelişmelerin kendisini ilgilendirmiyormuş gibi davranması da sürece desteğin düşmesinde etkili oldu. Şam yönetimi ile PYD/ YPG arasında 10 Mart 2025’te yapılan 8 maddelik anlaşmada toprak bütünlüğü çerçevesinde “Sınır geçişleri, havaalanları, petrol ve gaz sahaları dahil olmak üzere kuzeydoğu Suriye’deki tüm sivil ve askeri kurumların devlet yönetimi altında bütünleştirilmesi” kararı alınmıştı.”